19 Temmuz 2008 Cumartesi

Eşinize Küçük Sürprizler Yapabilirsiniz...

Eşinizi ya da sevgilinizi ufak sürprizlerle şaşırtıp ilişkinize biraz renk katmak istiyorsanız, fazla detaylı düşünmeyin. Adı üstünde; küçük sürprizler! Önemli olan onu biraz olsun gülümsetmek ve ona sevildiğini hissettirmek.

* Örneğin; minik notlar yazıp çantasına, cebine veya görebileceği başka bir yere sıkıştırabilirsiniz. Basit notlar daha hoş olur ama magazin dergilerinden kesilmiş resimlerin altında komik mesajlar da yazabilirsiniz.

* Evin içinde küçük kağıt parçalarıyla bir yol oluşturup yolun sonuna da bir demet çiçek ya da bir paket çikolata koymak da iyi fikir. Bu yol, ipuçlarından oluşan, "hazine avı" tarzı bir yol da olabilir.

* Onun için bir karışık CD hazırlayın. Onun en sevdiği şarkılardan ya da birlikte en çok güldüğünüz tuhaf şarkılardan oluşan bir CD keyfini yerine getirecektir.

* Erkekler için; karınıza harika bir sürpriz olarak, akşam eve erken gelip yemeği hazırlamak veya basit bir kek yapmak ya da sadece bulaşık makinesini boşaltmak bile karınızı mutlu etmenin garantili yollarıdır, emin olun.

* Eşinizle bir yere gezmeye gidecekseniz, gideceğiniz yeri siz planlayın; örneğin bir piknikse organizasyonu önceden yapın ama ona bilgi vermeyin. Bu kısa gezi günübirlik bir gezi olabileceği gibi, haftasonu kalmalı, yakın yerlere gidebileceğiniz ufak bir tatil de olabilir.

* Siz yeter ki isteyin, şaşırtmak çok kolay!

6 Temmuz 2008 Pazar

İlişkide obsesif bir partner olmaktan kurtulmanın yolları

Kız ya da erkek arkadaşınızı sürekli olarak "Ne yaptın?", "Neredeydin?", "Niye geç kaldın?" gibi sorularınızla bunaltıyorsanız, ilişkinizin sağlığı açısından bu huyunuzdan bir an önce kurtulmalısınız...

* Öncelikle, ona ve kendinize güvenin. Zaten bir ilişkiye devam ediyorsanız başka şansınız yok; aksini kanıtlayacak somut verilere sahip olmadığınız sürece karşı tarafa güvenmek durumundasınız. Kuşkularınız obsesyon halini aldıysa veya ciddi anlamda "kendine güven" problemi yaşıyorsanız bununla başaçıkmak için çalışabilir, profesyonel yardım alabilirsiniz.

* Onu olduğu gibi kabul edin. Onu farklı bir kişi olmaya zorlarsanız, ne o mutlu olabilir ne de siz.

* Ona biraz alan verin. Bir süre arkadaşlarıyla takılmak istiyorsa hoşgörülü davranın. Sinirden ölseniz bile anlayışlı olmaya çalışın. Unutmayın, başarılı bir ilişkideki anahtar kelime "sabır"dır.

* Yeni bir ilişkiye başladım diye hobilerinizden ve arkadaşlarınızdan sakın vazgeçmeyin. Herkesin kendine ait bir hayatı olması ilişkiyi zenginleştirir ve sizi de onun gözünde daha değerli kılar. Tabii tamamen kopmamak için de, ayrı zaman geçirdiğiniz günlerden hemen sonra birlikte de bir plan yapın. Böylece hem onunla, hem de aileniz ve arkadaşlarınızla dengeli bir biçimde vakit geçirebileceksiniz.

* Karşınızdakini tanımaya gayret edin, beden dilini keşfedin; sinirlenmeye mi başladı, sıkıldı mı... Bunalmaya başladığını farkettiyseniz fazla soru sormayın, üstüne gitmeyin. Eğer sürekli aranmaktan hoşlanmıyorsa, bu sizi sevmediği anlamına gelmez. Gün içinde fazla aramayın; kendinize hakim olamıyorsanız, telefonunuzu kapatın.

* Size karşı ilgisiz davranırsa onu takip etmeye ya da mesajlarını kontrol etmeye kalkmayın, medeni bir biçimde iletişim kurmaya gayret edin.

* İlişkide saygı görmek istiyorsanız, akıllı ve gerçekçi olmaya çalışın.

1 Temmuz 2008 Salı

Arada Uzun Mesafelerin Olduğu Bir İlişkiyi Yürütme Yolları

Aşk herşeyin üstesinden gelebilir, mesafelerin bile. Sevgiliniz bir süreliğine yurtdışına gitti ya da başka bir şehre taşındı veya 1-2 yıl kadar farklı yerlerde yaşamak zorundasınız. Böyle bir durumda ilişkinizi nasıl koruyabilir ve nasıl sağlıklı bir şekilde sürdürmeye devam edebilirsiniz? Başlıyoruz;

* Öncelikle kendinize sorun, -partneriniz de sorsun- "Bu ilişkiyi yürütmek istiyor muyum?" Cevabınız "evet"se çalışmalara başlayabiliriz.

* Sevgilinizle hemen hemen hergün iletişim kurmaya çalışın. Bu, artık internet sayesinde çok daha kolay. Eğer bulunduğunuz yerler arasında çok büyük bir saat farkı yoksa, günde 1 kereden fazla konuşmak ya da mailleşmek aranızdaki iletişimi canlı tutacaktır. Birbirinize, o gün başınızdan geçen olayları anlatın, tavsiyesine ihtiyaç duyduğunuzda ondan yardım isteyin ve onun yanında olduğunuzu hissettirin. Aslında ne telefon ne de msn yüzyüze iletişimin yerini tutabilir o yüzden yanlış anlaşılmalara sakın meydan vermeyin. Küçük sebeplerden dolayı sevgilinize tavır yapmayın, bozuk bir ses tonuyla konuşmayın, olabildiğince pozitif olmaya çalışın.

* Birlikte olmasanız da, ortak zevkler geliştirmeye devam edin. Aynı filmi izleyin, aynı kitabı okuyun ve bunlar hakkında konuşun. Bu, paylaşımınızı artıracaktır.

* Sevgilinizin uzakta olmasının avantajlarını düşünün. Bu süre içinde kendinize daha çok zaman ayırabilecek ve onu özleyerek ilişkinizin değerini daha iyi anlayacaksınız.

* Arada mesafenin olduğu ilişkilerde sık yapılan hatalardan biri de karşı taraf üzerinde fazla kontrolcü olmak. Sakın uzaktaki sevgilinize karşı gereksiz müdahalelerde bulunarak onu sıkmayın, bu son derece bunaltıcı olabilir.

* Birlikte geleceğe dair planlar kurun, biraraya geldiğiniz ilk fırsatta neler yapacağınızı konuşun, ortak hayallere sahip olmak sizi birbirinize daha da bağlayacaktır.

* Birbirinize ufak hediyeler yollayın, bunlar size zit eşyalar, kokunuzu taşıyan kıyafetleriniz de olabilir.

* Ve son olarak; zamanın herşeyin ilacı olduğunu sakın unutmayın. Ayrı kaldığınız günleri iyi bir şekilde geçirmeye çalışın.

25 Haziran 2008 Çarşamba

Etkin bir biçimde tartışmanın yolları

Sevgiliniz ya da eşinizle zaman zaman tartışmanız normal hatta sağlıklı. Hiç tartışmayan çiftlerin çok mutlu olduğunu sanıyorsanız, kesinlikle yanılıyorsunuz. Önemli olan tartışmayı kavga boyutuna taşımamak, saygıyı yitirmeden, bir sonuca varabilecek şekilde, yani etkin bir biçimde tartışmayı başarmak...

Bunun için;

* Öncelikle, konuşurken sürekli olarak ne söyleyeceğinize odaklanmayın. Bir sonraki söyleyeceğiniz şeyi düşünerek konuşursanız, karşı tarafı hiç dinleyemezsiniz. Verimli bir tartışmada konuşmak kadar, karşı tarafı -onun lafını kesmeden- dinleyebilmek de çok önemlidir. Karşı taraf lafını bitirene kadar onu sakin sakin dinleyin, sakın sinirlenmeyin ya da karşı tarafın lafını bölmeyin. Böylece o da sizi dinlemek zorunda kalır.

* Konuşurken ses tonunuzu yükseltmeyin; sakin, kendinden emin, tane tane konuşun ve şu tip cümleler kullanın: "Şöyle olduğunda şöyle hissediyorum", "Şöyle davranılması beni kırıyor" gibi. "Sen şöylesin, bana şunları yaptın" gibi karşı tarafı suçlayıcı bir tarza geçerseniz, o da savunma ihtiyacı hisseder ve olay büyür.

* Kelimelerinizi dikkatli seçin. Unutmayın; kendinizi, ne hissettiğinizi karşı tarafa açıklamayı amaçlıyorsunuz ve tabii bir sonuca varmayı, karşı tarafı suçlamayı değil.

* Eşinizin söylediklerine saygı duyun, ona katılmak zorunda değilsiniz ama onu anlamaya çalışabilirsiniz.

* Asla geçmişi gündeme getirmeyin, tartışmalarınızda "bugünü" yaşayın.

* Tartışmanın karşılıklı konuşma ve dinleme şeklinde akıp gitmesine izin verin. Bu şekilde karşınızdaki kişinin de bakış açısını anlayabilirsiniz. Sakın bağırmak ya da kötü kelimeler kullanmak gibi bir hataya düşmeyin, bu şekilde bir sonuca varmanız mümkün değil.

* Bazen, söylenenleri anlamak ya da sindirmek için zamana ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu zamanı kendinize ve karşı tarafa tanıyın ve biraz sakinleştikten sonra "sağlıklı" tartışmanıza devam edin.

19 Haziran 2008 Perşembe

İlişkideki Problemleri Çözme Yöntemleri

Her ilişkide zaman zaman bir takım sorunlar olabilir. Eğer onunla bir çatışma yaşıyorsanız, işte daha sağlıklı bir iletişime sahip olmanın yolları:

* Öncelikle, karşınızdaki insanın değer yargılarını anlamaya çalışın. İlişkilerde çelişki yaratan unsurlar genelde yanlış anlamalardır. Aynı şekilde, sizin için nelerin önemli olduğunu da karşı tarafın anlamasını sağlayın. Unutmayın, siz anlatmazsanız kimse sizin aklınızdan geçenleri okuyamaz!

* Dinlemeyi öğrenin. Herkes kendine saygı duyulmasını ve ciddiye alınmayı ister. Karşınızdaki kişiyi dikkatli bir şekilde dinlerseniz, hem karşı taraf hakkında daha çok bilgi sahibi olursunuz, hem de karşınızdaki kişi sizin onu önemsediğinizi hisseder.

* Sıcak ve şefkatli olmaya çalışın. Herkes içinde küçük ve savunmasız bir çocuk barındırır. Dolayısıyla, karşı tarafa gülümseyerek, samimi bir biçimde yaklaşır ve kibar kelimeler kullanırsanız, sorunlarınızı çok daha kolay çözmeyi başarırsınız.

* Büyük tartışmalardan kaçının. Değer verdiğiniz bir ilişki yaşıyorsanız, egonuzu ve gururunuzu bir kenara bırakın. Gerilim tırmanıyorsa, geri adım atmaya ve olaya karşı tarafın bakış açısıyla bakmaya çalışın. Hatalıysanız özür dileyin ve hatta bu özürü içten bir şekilde dilemeye gayret edin.

* Duygularınızı mutlaka paylaşın. Karşı tarafa karşı açık olun, neyi neden yaptığınızı açıklayın, iletişim kurun. Sakın imalarda bulunup laf sokmayın, mümkün olduğu kadar açık ve direkt olun.

* İlişkilerin temelinde güven duygusunun yattığını sakın unutmayın ve bu güven duygusunu geliştirmek için de biraz çaba harcayın, verdiğiniz sözleri tutun, yalan söylemeyin.

* Sonuca ulaşmak için biraz sabredin. İyi bir ilişki emek ister ama sonuç herşeye değer!...

18 Haziran 2008 Çarşamba

Dinlemek ve Konuşmak Konusunda Budist Öneriler...


Dinlemek...

* Derin nefes alın, bedeninizi gevşetin ve arkanıza yaslanarak konuşmasını hiç bölmeden karşınızdakini (eşiniz, sevgiliniz) dinleme durumuna gelin. Nefes almaya ve gevşemeye devam edin.

* Karşınızdaki insana yol göstermeye çalışmadan, ona çözüm yolları önermeden, hiçbir şey belirtmeden, sözünü kesmeden ya da kendinizi savunmaya kalkışmadan onun dünyasına girmeye ve onu anlamaya çalışarak dinleyin.

* İçinizde azıcık da olsa önerilerde bulunma, onu rahatlatma ve kendinizden bahsetme arzusunun varlığını hissedip hissetmediğinizin farkına varın. Nefes alın.

* Birşey söylemek istediğinizi hissetmenize yol açan dürtülerinizin neler olduğunu anlamaya çalışın. Bu davranışlarınızın altında yargılarınız ya da endişeleriniz mi var? Karşınızdaki insanın sıkıntılarını dindirmeye, onu teselli etmeye mi yoksa kendinizden sözetmeye mi isteklisiniz? Eğer kendinizden bahsetme arzusundaysanız, acele etmeyin. Nefes alıp bekleyin. Eğer içinizden yükselen bu isteğin yargıda bulunmak ve o kişiyi değiştirmek amacı taşımadığını düşünüyorsanız, söylemek istediğiniz şeyi söyleyin.

* Onu dinlediğinizi belli edin. Eğer eşinizin bir sıkıntısı varsa, çoğu zaman sessiz kalıp onu dinlemek yeterli olur ama özellikle kadınlar yatıştırıcı ve ikna edici sözler duymaktan da hoşlanırlar.



Konuşmak...


* Nefes alın, omuzlarınızı gevşetin ve iyice geriye doğru yaslanın. Nefesinizi tuttuğunuzda konuşmaya çalışmayın. Bazı insanlar derin bir nefes alıp sanki birileri kendilerini susturacakmış gibi son sürat konuşmaya başlarlar.

* Doğru ve samimi ilişkilerin kişisel deneyimleri paylaşmakla gerçekleştiğini unutmayın.

* Gereğinden fazla ayrıntıya girmekten kaçının. İletmek istediğiniz mesajın özünü anlatın. Geçmişle ilgilikapsamlı bilgiler ya da diğer insanlarla ilgili ayrıntılar kendi deneyimlerinizin özünün anlaşılmasını zorlaştırır.

* İletişimin enerji düzeyine dikkat edin. Doğru bir iletişim canlı ve akıcı olacaktır. Enerji azaldıkça ya da kendinizi sıkıcı veya anlamsız hissettiğinizde konuşmanıza ara verin ya da konuşmanızı sonlandırın.

* Hiç durmadan konuşmayın. Zaman zaman konuşmanıza ara verin ve nefes alın. Böylece karşınızdaki kişi size yanıt verebilme şansını bulur. Siz de kendinizi dinleme olanağını.

* Dinleyicinin tepkilerine dikkat edin. Siz konuşurken etrafa mı bakıyor, parmaklarını kilitlemiş vaziyette mi oturuyor yoksa gözlerinizin içine bakarak ve ilgiyle mi dinliyor sizi?

* Konuşmanıza ne zaman son vereceğinizi kavrayın. Karşılıklı konuşmayı tam da güzel bir bağlantı yakalamışken güzel bir anda bırakmak karşı tarafta daha pozitif bir etki yaratacaktır.

17 Haziran 2008 Salı

Evliliğinizi daha güzel hale getirmenin yolları...


* Küçük şeyler için birbirinize teşekkür edin. (Bulaşıkları makineye koymak, kül tablasını boşaltmak, kıyafetleri kurutemizlemeciden almak, vs.) Tabii bütün bunları karşılıksız yapmaya özen gösterin.

* Sürekli konuşmaktan çok, biraz da karşınızdakini dinlemeye ve onun derdini anlamaya çalışın. Unutmayın, karşınızdakinin bakış açısını yakalayabilmek çok önemli; onu değiştirmeye değil, olduğu gibi sevmeye çalışın.

* Aynı fikirde olmadığınızda bunu ona sevgi dolu bir biçimde anlatın. Evlilikte haklı ya da haksız yoktur, sadece farklı bakış açıları ve farklı beklentiler vardır.

* Kesinlikle aynı anda sinirli olmayın -ya da olmamaya çalışın. Eğer ikiniz de sinirliyseniz; biraz uzaklaşın, sakinleşin, sonra konuşun. Tartışmalar sırasında söylenen sözlerin geri alınamayacağını unutmayın ve evde yangın filan çıkmadıysa birbirinize kesinlikle bağırmayın. her evlilikte sorunlar ve kavgalar olur, önemli olan bunların üstesinden gelmek ve dozu iyi ayarlamak.

* Her sabah evden çıkarken ve her akşam yatmadan önce birbirinizi öpün, asla küs uyumayın.

* Günde en az 1 kere onu onore edecek sözler söyleyin, komplimanlarda bulunun.

* Eşinize hayatınızdaki herşeyden daha fazla öncelik verin. Onunla günde 10-15 dakika bile olsa, birbirinizi aktif bir şekilde dinleyerek sohbet edin. Bunun dışında birlikte geçireceğiniz "sessiz" zamanlarınız da mutlaka olsun.

* Eski olayları ya da hataları ısıtıp ısıtıp getirmeyin, ilişkinizde hep bugünü yaşayın ve güzel anlar yaratmaya çalışın.

* Eşiniz size bir konudaki fikrinizi sorarsa ona dürüst olan yanıtı verin, onun duymak istediği yanıtı değil, tabii kırıcı olmadan.

* Ve... Birşeyler almak için önce verin.